MART AYI DEĞERLER ÇALIŞMAMIZ...

MART AYI DEĞERLER ÇALIŞMAMIZ..."HOŞGÖRÜ"...

06.04.2022 181

MEVLANA VE HOŞGÖRÜ

        Hoşgörü,her şeyi anlayışla karşılayarak olabildiği kadar hoş gör-me durumu, müsamaha, tolerans demektir .

Hoşgörü, sağlıklı insan davranışıdır. Hoşgörü sağlıklı insan hayatının, özüdür. Bugün her zamankinden daha fazla hoşgörüye ihtiyacımız olduğu aşikardır. Olumsuz birçok davranışın sebebi, yeterince hoşgörülü olama-maktır. Evde, trafikte, sokakta, okulda, işyerinde, kısaca insanın olduğu her yerde eğer hoşgörü yoksa orada bencillik, anlaşmazlık, güvensizlik, tartışma, kavga olumsuzluk adına her şeyi görebilmek mümkündür. Eğitimli ya da eğitimsiz her insanda gö-rülebilen bir eksikliktir, hoşgörüsüzlük. Peki bunun sebebi nedir ? Neden tarih boyunca Yüce Milletimizin huylarından olmuş bir davranışı, bugün yeterince gösteremiyoruz. Bunun bir çok sebebi olabilir. Bunlardan kanaatimizce en önemlisi: insanın kendisi ile barışık olamamasıdır.Eğer insanın kendisine saygı ve sevgisi kalmamışsa, kendisi ile barışık olması da mümkün değildir.

        En son ne zaman aynaya bakıp, kendinize gülümsediniz ?

        Bu sabah kaç kişiye merhaba, günaydın ya da hayırlı sabahlar dediniz. Yoksa her gördüğünüz, tanıdığınız kişi için bu işte öyle biridir diye olumsuz mu düşündünüz ? Ayıbını mı aradınız ? Kaç defa yardıma ihtiyacı olan insanları gördü-ğünüzde başınızı çevirdiniz . Okulda, sınıfta, sırada kaç kişiye kötü davrandınız. Arkadaşlarınızı, bencilliğinizden dolayı üzdünüz. Yönetici iseniz, idarenizdeki kaç insanı yeterince dinle-mediğiniz için kırdınız. Yoksa siz sadece kendinizi mi düşünüyorsunuz ?

        Hoşgörü bir vurdumduymazlık değildir. Hoşgörü görmezlikten gelmek hiç değildir. Hoşgörü kendini bilmektir. Hoşgörü haddini bilmektir. Hataları düzeltebilmedir. Hoşgörü, çağın getirdiği sorunların, aç gözlülüğün, doyumsuzluluğun, sevgi yoksunluğunun, güvensizliğin çaresi olabilecek bir anlayış tarzıdır, insanın özüdür.

Görülen odur ki bugün insanımız kendisi ile barışık değil. Her gün, haberlere baktığınızda olayların bir çoğunun sebebinin hoşgörüsüzlükten kaynaklanıp kaynaklanmadığını bir düşünün... İnsan kendisi ile barışık olamadığı zaman, toplumda kendisi barışık olamıyor.

         Hz. Mevlana: " Ben insanların ayıplarını gören gözlerimi kör ettim. Sen de onlara benim gibi iyi gözle bak." Diyor ve ekliyor.

        "Bakın ! Toplumsal bunalımların, kavga ve dövüş ortamının tek ve en güçlü doğuş sebebi sevgi eksikliğidir. Bunun en doğru tedavi yolu ise sevgiyi aramak, yaşamak, uygulamaktır. Hoşgörülü olursanız seversiniz. Sevilirsiniz. Karar verirseniz ve de bu yolda çalışırsanız her şeye ulaşırsınız !" Hoşgörü ustası Hz. Mevlana, gibi Yunus Emre, Bektaş Veli, Karaca Sultan da insanları hoşgörüye davet etmişler ve yaşadıkları dönemde Anadolu'yu bir hoşgörü cennetine çevirmişlerdi.

        Toplumda hoşgörüye dönüşün, hoşgörüyü davranışa dönüştürmenin yolu, hoşgörünün yayılması, insanın sevgiyi yaşamasına,  kendisine saygı duymasına, kendisi ile barışık olmasına bağlıdır. Hoşgörünün bir hayat biçimine dönüştürülmesi gereklidir. Bunun için de, Hz. Mevlana ve diğer hoşgörü ustalarının peşinden daha fazla gitmek, onları daha fazla anlamaya çalışmak gereklidir. Yazımızı hoşgörü ustalarının öğüdü ile bitirelim :

Yıktığın varsa yapacaksın.

Ağlattığın varsa güldüreceksin.

Döktüğün varsa dolduracaksın.

Hoşgörülü olacaksın...

Yunus Emre'nin "Yaratılanı hoş gör yaratandan ötürü" sözünü esas alarak hoşgörünün önemini, gerekliliğini öğrencilerimiz ortak  pano çalışması ile anlatmaya çalıştı. Hoşgörü ile ilgili ayet, hadis, atasözleri ve güzel sözler ile hoşgörü değeri anlatılmaya çalışıldı.

Panoların hazırlanmasında emeği geçen  Derya ABANOZ ve Tuba KARAGÖZ öğretmenlerimize çok teşekkür ederiz..

06-04-202206-04-2022